Blog

Çocuk cerrahisinin önemini ve gelişmelerini paylaşıyoruz. Sağlıklı bir gelecek için yazılarımızı keşfedin.


Dil bağı nedir?

(Hipertrofik Frenilum Liguale | Kısa Frenilum Linguale | Ankiloglossi | Tongue Tie)

Bebekler doğmadan önce, henüz anne karnındayken; dil, ağız tabanına yapışık haldedir. Doğuma doğru dil ağız tabanından ayrılır. Bazen ayrılmadan sonra , burada dili ağız tabanına bağlayan bir bağ kalır. Buna “dil bağı” denir. Dil bağı tedavisi her zaman cerrahidir.

Bebeklerde Dil Bağı

Dilin birçok görevi vardır. Bunlara yutma, emme, tat alma, çiğnemede dişlere yardımcı olma, ağız içini temizleme, konuşmada harflerin söylenişi ve ağız içine alınan havanın ısıtılmasını örnek verebiliriz. Dildeki bu bağ dilin hareketlerini kısıtladığından, bu görevler de kısıtlanmış olur.

Bebeklerde, dilin meme başını iyi kavrayamaması yüzünden bu problem karşımıza sıklıkla, emmenin yeterince iyi olmaması olarak çıkarken; daha ciddi durumlarda bebeklerde yeterli beslenememe ve kilo kaybı görülebilir. Bunların dışında, tükürüğü tam yutamamaya bağlı, ağızdan sürekli salya akması, emerken çok terleme ve annenin meme başında geçmeyen yaralar dil bağının belirtileri olabilir. Çoğunlukla ağlama esnasında dildeki bu bağ görülebilir.

Dil bağı ve emme
Dil bağı ve emme

 

Çocuklarda Dil Bağı

Dilinde bağ olan çocuklarda dilin temizleme görevi yeterli yapılamaz. Bu yüzden bu bağın varlığı ağız hijyeninde bozulma, kötü ağız kokusu ve diş çürüklerine yol açabilir. Yine dil şeklinde bozulma, dilin ucunun çatallı şekilde ikiye ayrılması görülebilir. Tüm bunların bir araya gelmesi ise çocuklarda sosyalleşme problemleri ve psikolojik problemler oluşturabilir. Problemlerin derecesi ve çeşidi, dilbağının tipine göre değişiklik gösterir.

Çocuklarda dil bağı 2

 

 

 

 

 

 

 

Çocuklarda dil bağı 1

Dil bağına bağlı w görüntüsü

Dil Bağı Tedavisi Nasıl Yapılır ?  Ameliyatı Nasıl Yapılır? Tedavisi Ne Zaman Yapılmalıdır?

Dilbağına tanı konulur konulamaz müdahale etmek gerekir. “Konuşmaya başlasın, problem olursa müdahale yapılır” yaklaşımı artık günümüzde kabul gören bir yaklaşım değildir. Yapılan müdahale bebeklerde çoğu zaman ameliyathaneye ihtiyaç duyulmadan, poliklinik şartlarında, anestezisiz kolayca yapılmaktadır. İşlemden sonra hafif bir kanama olabilse de bu kanama kısa zaman içinde kendiliğinden duracaktır. İşlemden hemen sonra bebek beslenebilir.

Çocuk büyüdükçe bu bağ kalınlaşır ve sertleşir. Dokunun kalınlaşması damarlanmanın da artması demektir. Bu yüzden işlem sonrası dil altına dikiş koymak gerekebilir çünkü fazla damarlı dokuda kanama kontrolü zorlaşır,  İşlem ağız içinde olacağından, işlem esnasında çocukların ağzını rahatça açmaları da beklenemez. Anestezi yapılmadan işlem yapmak çocukları psikolojik olarak etkileyebilir. Bu yüzden dilbağı operasyonunu bebeklik döneminden sonra işlemin ameliyathanede ve anestezi altında yapmak şarttır.

Dil bağı, konuşmaya başlamış çocuklarda ise konuşma bozuklukları ile karşımıza çıkar. Bununla birlikte, konuşmada gecikme veya hiç konuşamamaya neden olmaz. Çocuklar kelimeleri ağızlarında yuvarlayarak konuşurlar. Özellikle “ “d, l, r, s, t, z” harflerini söylemekte zorlanırlar.

Ayrıca konuşma başladıktan sonra çoğu zaman, sadece ameliyat etmek yeterli değildir. Çünkü dil bu harfleri yanlış şekliyle çıkarmaya alışmıştır. Bunun düzeltilmesi için dilbağı ameliyatı sonrası, hasta için konuşma terapisi de gerekir. Bu yüzden dilbağında tedavi, bu bağ saptanır saptanmaz yapılmalıdır.

Dil Bağında Tedavi

Operasyon, küçük bebeklerde poliklinik koşullarında 1-2 dakika kadardır. daha büyük bebek ve çocuklarda ise ameliyathanede 5-10 dakika kadar sürer. Operasyon için bebeklerde çoğu zaman genel anesteziye ihtiyaç kalmaz, buna karşılık, operasyon çocuklarda hemen her zaman genel anestezi iledir. İşlemden sonra dilin altında görülen beyazlık iltihaplanma değildir. Dilbağı tedavisi sonrası işlem yapılan bölge ıslak olduğu için, bu bölgede oluşması gereken yara iyileşmesi kabuk şeklinde değil, ağız içi aftlarında olduğu gibi beyaz gözükür.

Dil bağı işlemi sonrası beyaz iyileşme dokusu

Yenidoğanların göbek problemlerinden olan göbek polibi|granülomu ile ilgili GÖBEK GRANÜLOMU (UMBLİKAL GRANÜLOM) VE GÖBEK POLİBİ (UMBLİKAL POLİP) yazımızı bu linkten okuyabilirsiniz.


Çocuk Cerrahisi Kliniği

Op. Dr. Tuba Dikmen GÜLSER, Çukurambar Ankara'da çocuk cerrahisi kliniğinde hizmet vermektedir. Çocuk cerrahisi doğumdan erişkin yaşa kadar 0-18 yaş grubu çocuklarla ilgili tüm cerrahi işlemleri kapsamaktadır.

Op. Dr. Tuba Dikmen Gülser'e aittir. Tüm Hakları Saklıdır.

0 505 024 45 00